15 Mayıs 2012 Salı

Kahve İçmenin Adabı



Sabah 10.00’da, aksam 17.00’de, alkol sonrası, kız isteme merasimleri, güzel muhabbet arası,fal bahane deşarj olmak şahane….Ve bunun gibi bir sürü ana yakışan bir misafirimiz var bugün : ) Anlaşılacağı üzere Türk Kahvesi : ) 

Bize ait, kültürümüzün en vazgeçilmez tatlarından birisidir Türk kahvesi..herkesin ikram etmeye de içmeye bayıldığı bir tat. Fakat kahve deyip geçmemek gerektiğini düşünerek Aklımıza kahveyle ilgili Gelen Herşey’i sizle paylaşmaya koyulduk : )


Her gün içtiğimiz bu lezzetin adabını, nasıl yapılması ve ikram edilmesi gerektiğini,  çeşitlerini, kahvenin yanındaki suyun anlamlarını, kahveyi içtikten sonra da daha başka mucizlerin olabildiğini sizler için bir çatı altında topladık : )

Osmanlı Devletin’de 35 çeşidi olan Türk kahvesi,  günümüzde de farklı aromalarıyla hayatımızda yer almakta. Bunlardan en çok tercih edileni Sade olduğu gibi ayrıca da Sakızlı Türk Kahvesi olsa gerekJ Daha çok Ege Bölgemiz’de tercih edilen bu tür, Türk Kahvesinin kendi tadı dışında sakız tadını da damakta bırakarak muhteşem bir karışımı tatmanıza olanak veriyor.


Minik bir fincan kahvenin aslında ne kadar çok özelliği olduğunu gördük. İçtiğimiz kahvenin bile bir derneği var mesela ve adı Türk Kahvesi Kültürü ve AraştırmalarıDerneği. Hatta Türk Kahvesinin bir kitabı bile var. Editör Emine Gürsoy Naskali tarafından hazırlanan bu kitabın önsözünde Türk Kahvesi hakkında detaylı bilgiden bir kısım yayınlanmış. Bu bilgiye burdan ulaşmanız mümkün..

Türk Kahvesi Derneği aynı zamanda bu konuda bir çok projeye sahip bir kuruluş. Yaptıkları proje başlıklarından bir kaçını sizinle de paylaşalım.



Türk kahvesinin yapımında kullanılan kahvenin tipi, kavurma tekniği, kavurma ve öğütme dereceleri, paketleme tipi, fincan başına kullanılacak kahve miktarı ve şeker miktarları, pişirme için kullanılan su, cezve, ısı kaynağı ve fincan özellikleri, köpük, kıvam, renk değerleri, sıcaklık aralığı, sıvı, içim ve telve değerleri gibi kriterlerin belirlenerek Türk Kahvesi ile ilgili ürün, metot ve hizmet standart ve literatürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılarak uygulamaya geçirilmesi amaçlanan bir proje kendileri ve aslında bu kültürün devamını sağlamak amacıyla ne kadar da yerine bir çalışma olmuş...





Amacı Türk kahvesinin öyküsü çerçevesinde, kahvenin dünden bugüne kadar ki serüveni ile kendisini günde milyonlarca insana fincan fincan içirten kalitesini ve tarihini dile getirmek olan ve ilk tohumlar, dünyaya yayılış, Türk’ün katkısı, Osmanlı ve kahve kültürü, efsaneler, fal sanatı ve dünden bugüne Türk kahvesi gibi bölümlerinden oluşan, gelecek nesiller için eğitici özellikte bir belgeselin oluşturulması projesi ise nasıl alkışlanmasın sorarız size : )





Bu uygulama sayesinde İstanbul’da yaşayan kullanıcıların iPhone içerisinde bulunan “location” özelliğini kullanarak o an için kendilerine en yakın, derneğimiz tarafından seçilmiş, Türk kahvesine ulaşabilecekleri mekanları Google Maps ile bütünleşmiş biçimde harita üzerinde görüntüleyebilecek, bu mekanlarla ilgili yorum yapabilecek, bu yorum ve çektikleri fotoğrafları Facebook ve Twitter üzerinde paylaşabilmeleri amaçlanmaktadır. Türk kahvesi herzaman bir sosyal ortam oluşturur peki bu sosyal medyada da neden yayılşmasın diye düşünülmüş harika bir fikir : )



 
Türk kahvesi diyince aklımıza bir başka özelliği daha geliyor ki o da fal : )

Kahve falı nerden doğmuş da gelmiştir ayrıntılarına girmiyoruz, fal da neymiş demiyoruz çünkü hepimiz fala inanma falsız da kalma felsefesinin büyüttüğü çocuklarız : )

Fakat fal ile ilgili bir İphone uygulaması da Selamlique ‘dan gelmiş..


 


http://www.selamliqueistanbul.com ve iTunes'dan indirebileceğiniz Selamlique iPad/iPhone kahve falı uygulaması sayesinde istediğiniz zaman sizi motive edecek fal bakma işlemi gerçekleşiyor : ) Lezzetli kahve seçeneklerini sunan, ardından nasıl içtiğinizi soran ve dilek tutmanızı isteyen bu uygulama daha sonra çıkan falınıza göre fincanınızı, ardından da tabağınızı yorumluyor. Üstelik istediğiniz kadar da fal baktırabilirsiniz karşınızdaki oflayıp poflamıyor : )

Peki bu kahvenin yanındaki çikolatayı, lokumu anladık da su olması ne demek acaba diyenler...İşte cevap veriyoruz : )

Bu durum ile ilgili pek çok rivayet var, bakalım bunlar neymiş ?

Birilerine göre; Osmanlı zamanında eve misafir geldiğinde kahveyle birlikte su getirilirmiş, gelen misafir toksa kahveyi alırmış, açsa da suyu, bundan mesajı hemen alan ev sahibi de sofrayı kurarmış. Çok nazik bir manası varmış yani kahvenin yanındaki suyun : )


Bir başkalarına göre; Osmanlıda padişahların yemeklerini tadan çeşnicibaşılar varmış. Bu kişiler her yemeği zehirli olup olmadığını anlamak için tattıkları gibi elbetteki kahveyi de tadarlarmış. Ama kahvenin makbulu demir cezvede tek kişilik yapılı olduğu için padişaha  5 kişilik kahve değil tek kişilik kahve pişiriliyormuş. Bunun üzerinenasıl kontrol etsek demişler ve bulmuşlar. Padişah kahveye parmağını bandırıp kahvenin yanında gelen suya sokarmış. Kahvenin suyun içindeki
dağılımına göre zehirli oldup olmadığını anlarmış. Kahvenin yanındaki su tamamen tedbir amaçlıymış : ) 



Diğer bir varsayıma göre; kahve öncesi kahvenin tadını bozacak bütün tadları ağızdan temizlemek amacıyla bir yudum olmak şartıyla su içilirmiş, ardından kahve keyifle ağır ağır yudumlanırmış. Buradaki amaç  kahvenin tadını almakmış. Su kesinlikle kahveden sonra içilmezmiş, bu kahve adabına ihanet demekmiş. Çünkü bu adaba göre ağızda kalan son tat kahvenin tadı olmalıymış. Kahveye çok değer veren bir usulmüş bu da : )



Bir de bilimsel açıdan yaklaşırsak; Kahvede böbrek taşı yapan oksalat maddesi varmış. Bunu da vücuttan atmanın tek yolu su içmekmiş. Oksalat böbrek taşı yaparmış ve su içtiğimiz zaman böbreklerimizdeki oksalat su ile yıkanır ve vücuttan öyle atılırmış : )




 
Peki kahveyi içtik, keyfimizi yaptık bitti mi sanıyorsunuz ?

Elbetteki bitmedi...Şimdi size kahvenin nimetlerini içeren bir güzellik sırrı geliyor : )
Kahvenizi bitirdikten sonra, fincanınızda kalan telveleri elinize alıp sürüyorsunuz...Elinizi sabunlar gibi ovusturun 1- 2 dakika boyunca, telveler elinizdeki ölü deriler için doğal bir peeling olacaktır.Ardından ellerinizi yeteri kadar ovuşturduğunuza eminseniz ellerinizi sadece suyla yıkayınız.Daha yıkarken elinize krem sürmüşsünüz hissini alacaksınız.Bu hissin sebebi ise kahve çekirdeklerinin kendi yağının açığa çıkmasıdır.Ellerinizi yıkadıktan sonra yumuşacık olduğunu hissedeceksiniz : )




Bir kahvenin 40 yıl hatırı olduğu gibi bir o kadar da fazla ayrıntısı olduğu bugün Aklımıza Gelen Herşey’in içinde de bulundu..Ne diyelim neyse halimiz çıksın falimiz : )

Bol keyifli, bol köpüklü kahveli günler dileriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder